Ülkemizin gündemi pamuk ipliğine bağlı maalesef. İsteyen istediği an keyfine göre değiştirebiliyor. Bir yerden sonra takip edemiyor insan. “Ne haliniz varsa görün, Allah belanızı versin” deyip televizyonu kapatarak kendi iç dünyanıza çekilmeniz gerekiyor. Doğal olarak kendi gündeminizdeki olaylarla zaman öldürüyorsunuz. Ben de öyle yapayım dedim. Bakalım benim kişisel gündemimde neler oluyor: -Yeni aldığım telefona alışmaya
Tarama kategorisi Günlüğüm
Bir gün gelip de böyle saçma bir şeyi bloguma taşıyarak okuyucularımla paylaşma gereği duyacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama yapı olarak sıkıntısını içinde tutamayan birisiyim. Yakın bulduğumu birisine anlatıveririm. Artık varsın o düşünsün:) Şaka bir yana, bu olay iyice canımı sıkmaya başladı. Daha dün esnaf-müşteri ilişkisinin güzelliğinden bahsetmişken bugün kaderde berbat bir esnaftan bahsetmek varmış. Malumunuz
Çok çalkantılı, gelgitli, hareketli ve enteresan bir yaz tatilini bitirip sezonu açmış bulunuyorum:) Biraz iddialı bir cümle oldu ama gerçekten öyle geçti bu yaz. Henüz bu gelgitler bitip de taşlar yerine oturmuş değil. Peki, bahsettiğim yazda neler yaptım? -Mesela ömrümde ilk defa uçağa bindim:) Kalkarken ve inerken yaşadığım gerginliği, kanadın ucundan başlayıp uçağın gövdesine varan
Yorucu ve uzun bir yolculuk… Her zamanki gibi ayaklarımız şişmiş, belimiz ağrımış, uykusuz ve yorgun bir şekilde memleketimize geldik. Uçak alternatifi şimdilik bize uzak olduğu için bütün bu eziyetlere katlandık maalesef. Kayseri’deki kaza ve hava durumu bizi tedirgin etse de okuyarak yola çıkmanın mutluluğuyla bitirdik yolculuğu. Rabbimize hamd olsun. Yola çıkanlara ve çıkacak olanlara
Merhabalar, Başkasının çocuğunu sevmek yazısında belirttiğim arkadaşımın eşi 1 Ocak çarşamba günü doğum yaptı ve üç kiloluk bir melek dünyaya getirdi. Ancak biz hafta sonunu bekledik kendisini görmek için. Böylece bebek ve ailesi iki gün dinlenme fırsatı buldu. Daha kapıdan girer girmez lacivert gözleriyle bizi karşıladı Duru Hanım. Pembemsi teni, kırışık yüzü, şaşkın bakışları
Merhaba sevgili günlüğüm, Biliyorum bana kızgınsın. Uzun zamandır yazmıyordum sana. Ama dişe dokunur bir şeyler de olmuyor zaten hayatımda. Rutine bağladık anlayacağın. Bugün ben okuldayken kargom gelmiş. Bir haftadır beklediğim kitaplarım nihayet elime ulaştı. Malum, bizim buralara her şey geç geliyor. Eşimden kargo geldi mesajını alınca sabırsızlanmaya başladım. Çünkü muhteşem kitaplar sipariş etmiştim. En başta
Neymiş efendim; yeni gelenlerle adaylığı yeni kalkanlar eskilere yemek ısmarlayacakmış. Birileri kimseye sormadan bu fikri ortaya atmış, herkes de kabul etmiş. Bir tek ben kalmışım. “Bana ne!” dedim ya. Yıllardır milletin adaylığı sessiz sedasız kalkarken bizimki neden tantanalı kalkıyor? Maksat okuldaki bütün öğretmenleri kaynaştırmak için yemek düzenlemekse bunun benzerini daha önce yaptık ve herkes